Nusret (Nusrat) Mayın Gemisi Hikayesi

nusret

Tarihte hem bizim hem de müttefiklerin akıllarına kazınmış Nusret Mayın Gemisi hikayesi ciddi bir öneme sahiptir.

İnşası Almanya’da yapılmış olan Nusret isimli mayın gemisi Malatyalı Arapirli Cevat Paşa’nın çalışmaları sayesinde Osmanlı donanmasına dahil edilmiştir. Bir özelliği de bu şekilde donatılmış olan ilk Osmanlı gemisi olmasıdır.

Esasında ismi Nusrat olan bu gemi zaman içerisinde kelimenin değişmesi ile halk arasında günümüzde Nusret olarak adlandırılmıştır.

Tersane bakımları 1911 senesinde yapılmaya başladıktan sonra tamamlanan gemi 1913 yılında Osmanlı donanmasına dahil edilmiştir.

1915 senesinin bahar döneminde müttefik gemiler Çanakkale Boğazı’nın giriş kısmında Türk savaş gemilerini topa tutmuştur. Ardından yapılmış keşif uçuşları ve mayın temizleme gemilerinin çalıştırılmış olması düşmanın çok büyük bir saldırı hazırlığına oldukça sıkı bir şekilde hazırlık yapıldığını gösteriyordu.

Artık düşman askerlerinin gemileri bize doğru saldırıya geçme konusunda adeta gün sayıyorlardı. Düşman gemi topları ile sahile tahribat veriyordu. Yapılan hazırlıkların her birini anlayan ve bizi nelerin beklediğinin farkında olan Müstahkem Mevkii Komutanlığı bir karar aldı. Bu karara göre Karanlık Liman’a 26 tane mayın döşenecekti.

Mayın Grup Komutanı (Nusret Mayın Gemisi Komutanı) Yüzbaşı Hafız Nazmi Bey ve Yüzbaşı Hakkı Bey, Nusret Mayın Gemisi’ni müttefik gemilerindeki projektörlere rağmen Anadolu Yakası’nda bulunan Karanlık Liman’a ellerinde kalmış olan son 26 mayının hepsini yerleştirdiler.

Gemideki çarkçı başı Önyüzbaşı Çarkçı Ali Yaşar Efendi’dir.

Karanlık Liman’a bırakılan 26 tane mayının ardından İngilizlerin mayın tarama özelliği olan gemileri ve uçakları yaptıkları mayın tespit etme çalışmalarına rağmen hiçbirini fark etmediler.

Bu sayede Çanakkale Savaşı’nın kaderi tamamen biz Türklerin lehine değişim arz etmiştir. Dünya’nın en ünlü mayın döşeme gemisi Nusret Mayın Gemisi sayesinde askerlerimiz düşmanı bozguna uğrattı ve büyük bir korku yaşayıp kaçmalarına sebep oldu.

Nusret’in mayınları 641 kişiden oluşan Bouvet ve Bolva isimli iki zırhlı gemiyi denizin dibine batırdı. Bu batışın arkasından HSM Inflexible adlı zırhlı gemisine onarması mümkün olmayan büyük bir hasar gelince müttefikler daha fazla korkuya kapıldılar.

Bu sayede onurlu Türk askeri 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi’ni tüm halka ilan etmiştir.

Mayınların Yerleştirildiği Gece

7 Mart’ı 8 Mart’a bağlayan gece, gece yarısını az biraz geçmişten sisli, puslu bir havada Çanakkale’den ayrılan Nusret Mayın Gemisi tüm ışıklarını söndürmüştür. Kıvılcım çıkarmasın diye de ocakları bastırmışlardır.

Nusret Mayın Gemisi Kaptanı Yüzbaşı Hafız Nazmi Bey’in önderliğinde önden dökülmüş olan mayınların arasından geçen gemi Karanlık Liman’a doğru getirildi. Kıyıya paralel olacak şekilde sessizce ve yavaşça 100 metre aralıklı şekilde suyun 4,5 metre altında kalacak şekilde tam 26 tane mayını döşediler.

Bu görev tamamlandığında sessizce ve dikkatlice yerine geri dönen Nusret Mayın Gemisi savaşın kaderini yeniden çizdiğinden henüz habersizdi.

Bunu takip eden günlerde de müttefikler ne kadar uğraşsalar ve çalışmalar yapsalar da mayınları fark etmeden üstlerine doğru gitmiştir.

Hatta aktarılan bilgilere göre İngiliz bir pilot Karanlık Liman’da hiçbir mayının bulunmadığını üstlerine bildirmiştir. Oluşan tahribat sonrasında da müttefikler pilotu kurşuna dizerek öldürmüştür.

Bu olayların ardından Revue de Paris adlı dergisinde bu olay hakkındaki düşüncelerini şu şekilde ifade etmiştir:

‘’I. Dünya Harbi sırasında bu kadar çok insanın ölümüne, ağır masraflara mal olmasına, denizlerdeki onca bulunan savaş ve ticaret gemisinin batmasına başlıca sebep, Türkler tarafından o gece atılan o incecik çelik halat ucunda sallanan 26 mayındır.’’

Tek Tıkla Sipariş
1
Tek Tıkla Sipariş
Kolayca sipariş verebilir, sorularınızı sorabilirsiniz.